Terk Nedeniyle Boşanma Davası – Bursa Boşanma Avukatı | TERK NEDENİYLE BOŞANMA DAVASI (TMK m.164)

Terk Nedeniyle Boşanma Davası – Bursa Boşanma Avukatı | Boşanma sebepleri Türk Medeni Kanunun 161 ile 166 maddeleri arasında sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar zina, hayata kast pek kötü veya onu kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, terk, akıl hastalığı ve evlilik birliğinin sarsılmasıdır. Bu sebepler dışında bir sebebe dayanarak dava açılması ve boşanma kararı verilmesi mümkün değildir. Bu yazımızda Türk Medeni Kanununun 164.maddesinde düzenlenmiş terk nedeniyle boşanma davasını ayrıntılarıyla ele aldık.

Terk Nedeniyle Boşanma Davası- Türk Medeni Kanunu 164. Madde

Terk Nedeniyle Boşanma Davası – Bursa Boşanma Avukatı | Terk, Türk Medeni Kanununun 164.maddesinde düzenlenmiş özel boşanma sebeplerinden bir tanesidir. Eşlerden birinin evlilikten kaynaklı yükümlülüğünü yerine getirmeksizin diğerini terk ettiği durumlarda, şartları olduğu takdirde terkedilen eşin terk nedeniyle boşanma davası açma imkânı bulunmaktadır.

Türk Medeni Kanununun ilgili 164. Maddesi şu şekildedir;

Madde 164- Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hâkim veya noter tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır.

Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hâkim veya noter, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi hâlinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilân yoluyla yapılır. Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz.

Evlilik, mahiyeti gereği tarafların müşterek bir hayat sürmelerini gerektirmektedir. Terk, bu müşterek yaşamın bozularak, taraflardan birinin isteyerek ve sürekli olarak ortak yaşamı terk etmesi ve haklı bir gerekçe olmaksızın geri dönmemesidir. Terk mutlak bir boşanma sebebidir. Eğer davacı terkin şartlarının varlığını ispatlarsa hâkim boşanma kararını vermek zorundadır. Burada hâkim tarafların birlikte yaşama şartlarının var olup olmadığını ayrıca araştırmayacaktır.

Terk Sebebiyle Boşanma Davasının Şartları Nelerdir?

  • Evlilik Birliğinden Doğan Sorumlulukları Ve Yükümlülükleri Yerine Getirmemek Amacıyla Ortak Konutun Terk Edilmesi

Medeni Kanun bakımından terkten bahsedilebilmesi için eşlerden birinin ortak konutu terk etmesi ve bunun evlilikten kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi için gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Eğer eşlerden birinin evi terk etmek için haklı bir gerekçesi varsa, bu durumda terk nedeniyle boşanma davası açmak mümkün olmayacaktır. Bir yere iş için gitme, hastanede yatma, askere gitme haklı gerekçelere örnek gösterilebilir. Aynı şekilde, eşlerden biri diğerinin rızası ile ya da TMK 197/1’e göre ayrı yaşıyorsa yine ortada boşanma sebebi sayılacak bir terk yoktur. Bu ve bunun gibi sebeplerin varlığı halinde ortak konutta yaşama şansı bulamamış olan eş diğerini terk etmiş sayılamayacaktır.

Ortak konutun terk edilmesi sadece eşin kendi rızasıyla evden ayrılması durumunda karşımıza çıkmaz. Eşlerden biri, diğer eşi evden kovuyorsa ve eve girmesini engelliyorsa, evden uzaklaştıran eş terk etmiş sayılacaktır. Zira ortak konuta dönmeyi engelleyen eş ortak hayata son vermiş, dolayısıyla da terk etmiş sayılır.

Bir diğer önemli nokta ise, aynı konut içinde yaşamayı sürdüren eşlerin dargınlıklarının, uzun süre hiç konuşmamalarının, birlikte yemek yememelerinin, ortak yatak odasında yatmamalarının, cinsel ilişkide bulunmamalarının da terk anlamına gelmemesidir. Bu hallerde terk nedeniyle boşanma davası açılamayacaktır.

Boşanma davasının açılmasının akabinde eşlerden birinin evden ayrılması ise yine terk sayılmayacaktır.

  • Terkin En Az 6 Ay Sürmüş Olması

Terk nedeniyle açılacak boşanma davalarında, davanın açılabilmesi için gereken bir diğer şart ise terkin üzerinden en az altı ay sürenin geçmesidir. Bu süre dolmadıkça, terke dayanılarak boşanma davası açılamaz. Bu altı aylık süre dolmadan terk eden eş ortak konuta dönerse diğer eşin dava hakkı ortadan kalkacaktır. Aynı eş bir süre sonra yeniden ortak konutu terk ederse, altı aylık süre tekrar yeniden başlayacaktır. Eğer bu terkler ve akabinde ortak konuta dönmeler aralıklarla devam ediyorsa (özellikle terk eden eş altı aylık sürenin dolmasına az bir zaman kala geliyorsa ve bir süre kalıp tekrar ortak konutu terk ediyorsa) bu durum hakkın kötüye kullanılmasını teşkil edeceğinden terk sebebiyle boşanma davası açma imkânı bulunmaktadır.

Bununla birlikte terk nedeniyle boşanma davası açmada herhangi bir hak düşürücü süre bulunmamaktadır. Altı aylık sürenin geçmesinden sonra terk edilen eş diğer şartlarında da sağlanması durumunda her zaman dava açabilir.

  • Terk Eden Eşe Hâkim Ya da Noter Tarafından İhtarda Bulunulması ve Eşin Buna Rağmen Dönmemesi

Terk nedeniyle boşanma davasının açılabilmesi için terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi için ihtar yapılmış olması ve bu ihtara rağmen eşin ortak konuta dönmemiş olması gerekmektedir. Usulüne uygun bir ihtar yapılmaksızın açılan boşanma davalarında dava reddedilecektir.

İhtar, terkin dördüncü ayından itibaren yapılabilir. İhtarda eşe ortak konuta dönmesi için en az iki aylık süre verilir. Bu iki aylık süre ihtarın tebliği ile başlayacaktır. İki aylık sürenin dolması ile kanunda sayılan şartlar sağlanmış olacaktır. Ayrıca ihtarda dönmemenin sonuçlarının açıkça belirtilmiş olması gerekmektedir. İhtar gerekirse ilan yoluyla da yapılabilir.

Yargıtay’a göre ihtarın hüküm ifade edilebilmesi için samimi olması gerekmektedir. Kişi ihtar çekmesine rağmen geri dönme için gerekli ortamı sağlamazsa bu durumda ihtarın samimi olmadığı değerlendirilecektir. Örneğin, terk ihtarını yollayan eşin, ortak evi hazır etmemesi, terk eden eşe evin anahtarlarının verilmemesi veya nerede olduğunun belirtilmemesi samimi olmadığını göstermektedir.  Aleyhine uzaklaştırma kararı alan eşin gönderdiği ihtarname de geçerli olmayacaktır.

İhtarname gönderen taraf, daha sonrasında ihtarname gönderilmesinden önce yaşanan olaylara dayanarak boşanma davası açamayacaktır. Zira ev dönmesi için gönderilen ihtarname terk eden eşin öncesinde yaşanan diğer boşanma sebeplerinden dolayı affedildiği anlamına gelmektedir

Terk Sebebiyle Açılacak Boşanma Davalarının Sonucu

Yukarıda sayılan şartların gerçekleşmesiyle, terk sebebiyle boşanma davası açma hakkı doğar. Terk, mutlak bir boşanma sebebi olduğu için, şartlar gerçekleşmişse hâkim tarafından evlilik birliğinin sarsılmış olup olmamasına bakılmaksızın boşanma kararı verilecektir.

Boşanma davası açıldıktan sonra, davalı davayı kabul etse dahi hâkim şartların gerçekleşip gerçekleşmediğini araştırıp ona göre karar vermek zorundadır.

Bursa Boşanma Avukatı | Terk nedenine dayalı boşanma davasının karışık ve usulen şart taşıyan koşulları bulunmaktadır. Bu usul şartlarının yerine getirilmemesi davanın reddedilmesi sonucunu doğuracaktır. Çoğu zaman boşanma davasında yanlış kararların verilmesi taraflara geri dönülemez hak kayıpları yaşatmaktadır. Bu sebeple boşanma davası açmadan önce bu konuda uzman bir boşanma avukatına danışarak bilgi alınmasını tavsiye ederiz.  Bursa Boşanma Avukatı I Zerdali Hukuk ve Danışmanlık olarak boşanma hukuku alanında müvekkillerimize hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti sağlamaktan onur duyarız.

Leave A Reply