ESER SÖZLEŞMESİNDE YÜKLENİCİNİN SADAKAT VE ÖZEN YÜKÜMLÜLÜĞÜ
- Genel Bilgi
Eser sözleşmesi iş sahibinin ödemeyi taahhüt ettiği ücret karşılığında, müteahhidin bir eser meydana getirmeyi ve teslim etmeyi üstlendiği, iki taraf için hak doğuran ve borç yükleyen bir sözleşme türüdür. Belirli bedel karşılığında bir eser meydana getirme ve bunu iş sahibine teslim etme borcu yüklenicinin asli yükümlülükleri olarak kabul görse dahi özen ve sadakat borcu da aradaki güven ilişkisinden kaynaklanan temel borçlardan biri olarak kabul görmektedir. Yüklenicinin sadakat ve özen borcu, sözleşmenin kurulmasından itibaren başlar ve teslime kadar hatta bazı durumlarda teslimden sonrasına kadar devam eder. Bu çalışmada, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenen yüklenicinin sadakat ve özen borcu incelenecektir.
- Yüklenicinin Sadakat ve Özen Borcu Nedir?
Bir eser sözleşmesinde yüklenici borcunu yerine getirirken sözleşmenin diğer tarafı olan iş sahibinin yararına olacak şekilde davranmak ve ona zarar vermekten kaçınmakla yükümlüdür. Bu yükümlülüğün kapsamını hem sadakat hem de özen borcu oluşturur. Sadakat ve özen borcu, sözleşmenin ifasına başlandıktan sonra ortaya çıkar ve sözleşme hükümleri yüklenici tarafından ihlal edilmekle somut hale gelir. TBK md.471’in ilk iki fıkrasında şu şekilde düzenlenmiştir;
MADDE 471- Yüklenici, üstlendiği edimleri işsahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır.
Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken meslekî ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınır.
Yüklenici sözleşmenin her aşamasında ve üstlendiği tüm edimlerin yerine getirilmesinde işini özenle yapmalıdır. Yüklenici, malzeme seçiminde, işi kendisi yapma veya kendi gözetiminde yaptırma borcunda, bildirim yükümlülüğünde, işe belirlenen veya belirlenmese bile makul sürede başlama ve teslime kadar geçen sürede özenli davranmak zorundadır. Hatta henüz sözleşmenin kurulması aşamasında iş sahibinin yararına olacak bilgileri toplamak ve işin iyi yürütülmesi için gerekli araştırmaları yapmak da yüklenicinin özen borcunun bir gereğidir. Yüklenici, üstlendiği edimi belirlenen sürede ve ayıpsız olarak bitirmiş olsa da bir şekilde iş sahibinin çıkarına aykırı bir davranışı ile zarar vermişse bundan sorumlu olacaktır. Örneğin, yüklenici inşaat aşamasında İmar Kanununun veya Çevre Kanununun aradığı tedbirleri almamak ve iş sahibini uyarmamak suretiyle iş sahibinin belediye zabıtasınca ceza almasına neden olursa bu zarardan da özen borcu nedeniyle sorumlu olacaktır.
En geniş anlamıyla sadakat borcu ise, yüklenicinin edimini sözleşmeye göre tamamlama dışında, iş sahibinin her alandaki çıkarlarını gözetme ve sözleşme sayesinde elde ettiği pozisyonu kendi çıkarına kullanmama yükümlerini içerir. Örneğin, inşaat sebebiyle eline geçen iş sahibine ait projeleri, planları, malzemeyi iş sahibinin izni olmadan başkalarına vermeme, başka işlerinde kullanmama, iş sahibine ait sırları saklama, bu gibi yükümlülüklerdir. Sadakat borcu ile özen borcu arasında her ne kadar, çok sıkı bir ilişki olduğu belirtilse de sadakat borcu, özen borcundan daha geniş bir kavram olup iş sahibinin yararına davranarak zarar verici eylemlerden kaçınmayı kapsayan her türlü hareket ve davranışı ifade eder.
- Özen ve Sadakat Yükümlülüğüne Uyulmamasının Sonuçları Nelerdir?
- Sadakat Borcuna Aykırılık
Yüklenicinin sadakat borcuna aykırı davranması, başlı başına sözleşmeye aykırılık teşkil eder. Şöyle ki, sadakat yükümüne aykırı davranma, yüklenici eseri tam zamanında ve kusursuz yapsa bile, sırf sadakatsizliği yüzünden iş sahibinin uğradığı zararı tazmin borcu doğuracaktır. Yüklenici sadakat borcuna aykırı hareketi sonucunda bir kar elde ederse, bu durumda iş sahibi gerçek olmayan vekâletsiz iş görme hükümlerine göre yükleniciden tazminat talep etme hakkına sahiptir. İş sahibinin bir zarara uğraması gerekmez. Ayrıca iş sahibinin zararı olmasa bile, yüklenicinin sadakat yükümüne aykırı olarak kendisine çıkar sağlaması durumunda (TBK md.530’a kıyasen), iş sahibi kazancın kendisine devrini talep hakkına sahiptir. Bununla birlikte, iş sahibinin eser henüz tamamlanmadan yüklenicinin sadakat borcunu ağır surette ihlal ettiğini görmesi durumunda, sözleşmeden dönme hakkı da mevcuttur.
- Özen Borcuna Aykırılık
Eserde ayıptan kaynaklanan bir bozukluk söz konusu ise kural olarak yüklenicinin özen borcunun ihlali değil, ayıptan sorumluluk hükümleri uygulanır. Bunun dışında ayıp olarak değerlendirilemeyecek başka durumların varlığı halinde, yüklenicinin özen borcunun ihlali gündeme gelecektir.
İş Sahibinin Tazminat Hakkı; Yüklenicinin özen borcuna aykırı hareketi eserin ayıpsız olarak teslimini etkilemeyecek fakat iş sahibinin başka zararına yol açacak nitelikte ise iş sahibi akdin müspet ihlalini teşkil eden bu hareketten doğan zararını TBK m.112’ye dayanarak isteme hakkı vardır. Yüklenici sorumluluktan kurtulabilmek için, gerekli her türlü özeni gösterdiğini ve kendisine bir kusurun yüklenemeyeceğini kanıtlaması gerekir.
İşin Başkasına Yaptırılması; Yüklenicinin özen borcuna aykırı davrandığı ve işin sözleşmeye uygun biçimde yapılmadığı anlaşılırsa, iş sahibi TBK 473/2 madde hükmü gereğince işi başkasına yaptırma hakkına sahiptir. Bunun için; eserin ayıplı veya sözleşmeye aykırı biçimde yapılacağı kesinlikle tahmin edilmeli, kesinlikle tahmin edilen eserdeki ayıp veya sözleşmeye aykırılık yüklenicinin kusuruna dayanmalı ve iş sahibi tarafından yükleniciye uygun bir süre verilmeli, işin üçüncü bir kişiye yaptırılacağı hususu ihtar edilmiş olmalıdır. Bu ihtarı bizzat iş sahibi yapabileceği gibi mahkeme tarafından da yapılması mümkündür. İşin yüklenici tarafından düzeltilemeyeceği kesin olarak anlaşılıyorsa veya yüklenici ayıpları gidermeyi veya işi düzeltmeyi reddetmişse ihtarla süre vermeye gerek yoktur. Bu durumların gerçekleşmesi halinde iş sahibi işi başkasına yaptırma hakkına sahiptir. Bunun için TBK m.113’den ayrı olarak mahkeme kararına ihtiyaç yoktur. İşin üçüncü kişiye yaptırılması masrafları yükleniciden talep edilebilecektir.
Sözleşmeden Dönme; Özen yükümlülüğüne aykırı davranan yüklenicinin, tanınan süre içinde ayıplı veya sözleşmeye aykırı eseri düzeltemeyeceği anlaşılırsa, iş sahibinin sözleşmeden dönebileceği de doktrinde kabul edilmektedir. İş sahibi sözleşmeden dönme ile birlikte olumsuz zararının tazminini isteme hakkına sahiptir. Çünkü bu durumda işin yüklenicinin kusuruyla kararlaştırılan zamanda bitirilemeyeceği kesinleşmiştir ve iş sahibinin bu sözleşmeden kaynaklanan menfaati de ortadan kalkmıştır. Bu durumda iş sahibine işi üçüncü kişiye tamamlatma yükümü yüklemek doğru bir yaklaşım olmayacaktır. Buradaki feshin kural olarak geriye etkili olduğu ve dolayısıyla sözleşmeden dönme niteliğinde olduğu kabul edilmektedir.