ECRİMİSİL DAVASI | MİRASÇILAR ARASINDA ECRİMİSİL DAVASI
Ecrimisil davası bir diğer adıyla haksız işgal tazminatı, haksız işgal sebebiyle taşınmaz sahibinin taşınmazı dilediği gibi kullanamamasından dolayı taşınmazı kullanan ve bundan yarar elde eden kişilere karşı açtığı bir tazminat davası türüdür. Çoğunlukla mirasçılar arasında karşımıza çıkan bir durumdur. Bu yazımızda özellikle mirasçılar arasında karşılaşılan ecrimisil davasının şartları, zamanaşımı süreleri, nerede dava açılması gerektiği gibi birçok konu ayrıntılarıyla ele alınmaktadır.
Ecrimisil Davasının Şartları Nelerdir?
Ecrimisil davası kanunda düzenleme bulmayan fakat yargı kararları ile uygulanan bir dava türüdür. Dolayısıyla ecrimisilin niteliği ve şartları da yargı kararları ile belirlenmiştir. Günümüzde de geçerliliğini koruyan 08/03/1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil davasının şartları şu şekildedir;
- Arsa ya da taşınmaz üzerinde haksız bir işgal olmalıdır.
- Taşınmaz sahibinin bu konuda bir rızasının olmaması gerekmektedir.
- Taşınmaz üzerinde haksız işgal gerçekleştiren kişi kötü niyetli olmalıdır.
- Haksız işgalden dolayı taşınmaz sahibinin bir zararı oluşmalıdır.
Mirasçılar Arasında Ecrimisil Davası
Miras payı intikal eden davacılar, miras konusu taşınmaz üzerinde iştirak halinde malik olup, hisse paylaşımı yapılana kadar el birliği ile mülkiyet devam etmektedir. Mirasçılar arasındaki ecrimisil davası, hisse paylaşımı yapılmadan söz konusu taşınmazın bir kısım mirasçılar tarafından kullanılması ve bunun sonucu olarak diğer mirasçıların bundan faydalanamaması durumunda ortaya çıkmaktadır. Bu durumda miras konusu taşınmazları kullanamayanlar haksız işgal bedelini ecrimisil davası açmak suretiyle talep edeceklerdir.
Mirasçıların birbirine karşı ecrimisil talebinde bulunmaları için intifadan men şartının sağlanması gerekmektedir. Yargıtay 2015 tarihli bir kararında “Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır.” şeklinde bir değerlendirmede bulunmuştur.
Paydaşların ecrimisil talep etmesi intifadan men şartının sağlanmasına bağlıdır.
İntifadan Men Nedir?
İntifadan men, bir paydaşın taşınmazdan fiili olarak yararlanan diğer paydaşa işgal ettiği yerin kullanımına itiraz etmesi, söz konusu kullanımı engellemesi olarak tanımlanabilir. Günlük hayatta, muhataba söz konusu taşınmazın kullanılmasına rıza gösterilmediğini ve rıza dışında kullandığı için haksız işgal bedelinin talep edildiği bir ihtarname gönderilmesi suretiyle gerçekleştirilir. İntifadan men herhangi bir şekle tabi değildir. Sözlü veya yazılı olarak gerçekleştirebilir. Fakat yazılı olarak gerçekleştirilen men ileride ispat bakımından kolaylık sağlayacaktır. İntifadan men dava şartı niteliğinde olduğu için gerçekleşip gerçekleşmediği mahkeme tarafından resen dikkate alınacaktır.
Kural olarak, kullanımdan men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 09.06.2016 tarihli ve 2015 / 3581 E. – 2016 / 7039 K. Sayılı ilamında belirtildiği şekliyle bu istisnalar şunlardır;
- Davaya konu taşınmazın kamu malı olması,
- Ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren ya da (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması,
- Paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkâr etmesi,
- Paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması,
- Davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, el atmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir.
- Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
- Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin el atmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz.
Yargıtay kararında belirtilen istisnaların varlığı halinde intifadan men koşuluna gerek yoktur. Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir.
Ecrimisil Davasında Zamanaşımı Süresi
Ecrimisil yani haksız işgal tazminatında zamanaşımı süresi 5 (beş) yıldır. İşbu davanın açılması ile taşınmazı izinsiz kullanan kişiden geriye dönük olarak 5 yıllık bir bedel talep hakkı bulunmaktadır. Bu davalarda ancak dava tarihine kadar gerçekleşmiş zarar talep edilebilir. Dava tarihinden sonra gerçekleşmesi olası zarar talep edilemediği gibi ıslah yolu ile de olsa talepte bulunulamaz.
Ecri Misil Davasında Görevli Ve Yetkili Mahkeme
Ecrimisil davasında görevli mahkeme asliye hukuk mahkemeleridir. Yetkili mahkeme ise genel yetki kurallarına göre belirlenir. Dolayısıyla ecrimisil davalarında yetkili mahkeme davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir.
Ecrimisil Davasında Faiz
Haksız işgal tazminatı birer yıllık dönemler halinde hesaplanır ve bu şekilde karara bağlanır. Her dönemdeki miktar için dönem sonu itibariyle faize hak kazanılır. Ancak bu şekilde kademeli faize hükmedilmesi için bu hususta davacının talepte bulunması gerekmektedir. Aksi durumda dava tarihinden itibaren faiz işleyecektir.
Ecrimisil Hesabı Nasıl Yapılır?
Ecrimisil davalarında dava tarihine kadar ortaya çıkan zararlar talep edilecektir. Dava tarihinden sonra ortaya çıkan zararlar başka bir davanın konusunu oluşturmakta ve mevcut davada ıslah ile de talep edilme imkânı bulunmamaktadır.
Yargıtay’ın yerleşik kararlarına göre, ecrimisil hesaplanırken en az kira geliri ve en çok tam gelir yoksunluğuna göre hesaplama yapılır. Ecrimisilin kapsamını; haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar, malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar belirler.
Yargıtay tarafından belirtildiği üzere ecrimisil hesabı, uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Yargıtay 1.Hukuk Dairesi 2017/3747 E. 2017/4705 K. 27.09.2017 tarihli kararı “Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hâkimin denetimine açık, değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK’nın 266 vd. maddelerine uygun olmalıdır. Bu nedenle, özellikle tarım arazilerinin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönem için getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir. Eğer, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir. İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.”
Ecrimisil bedelini etkileyen taşınmaz özellikleri şu şekildedir;
- İmar durumu
- Yüzölçümü
- Niteliği
- Verimi (Tarım arazilerinde)
- Alt yapı hizmetlerinden yararlanıp yararlanmadığı
- Konumu
- İşgalden önceki haliyle kullanılması halinde getirebileceği gelir
- Aynı yer ve mahalde bulunan emsal nitelikteki taşınmazlar için oluşmuş kira bedelleri ve ecrimisiller, varsa bunlara ilişkin kesinleşmiş yargı kararları, gerektiğinde ilgisine göre belediye, ticaret odası, ziraat odası, borsa gibi kuruluşlardan veya bilirkişilerden soruşturularak edinilecek bilgiler ile taşınmazın değerini etkileyecek tüm unsurlar dikkate alınarak rayiç değer tespit edilir.
Ecrimisil davaları detaylı olması ve her detayın önem barındırması bakımından bir avukatla takip edilmesinin önemli olduğu davalardandır. Bundan dolayı, ecrimisil davasında alanında uzman bir avukata danışmak hak kayıplarının önlenmesi bakımından yararlı olacaktır. Bursa Avukatı olarak, ecrimisil davası hakkında daha fazla bilgi almak için ofisimizle iletişime geçebilirsiniz.